17 Mayıs 2010 Pazartesi

Günlükten Notlar

*En sonunda aldım göz koyduğum bisikleti, artık benim oldu. Yalnız uzun zaman kullanmadıktan sonra kullanmak bacaklarda ağrı yapıyor.Alışırlar. Bisiklet sayesinde küçük hesaplar peşindeyim.
*2. Kocaeli Kitap Fuarı gidildi, görüldü, beğenildi. Açılışta Türkan Sultan ve Hülya Koçyiğit vardı. Dünya gözüyle görmüş oldum kendilerini. İkisi de çok naif. İlk günün yoğunluğundan bir şey almadım. İkinci gün 10 adet kitap aldım çıktım.
Bu sabah annem geldi. "Yine kitap almış" "Fuara süs olsun diye gitmedim herhalde" "İlla gidince alman mı gerekiyor" "Evet" dedikten sonra öpüp koşarak uzaklaştım. 3üncü kitap fuarının çok daha iyi olacağı kanaatindeyim.
*Bu arada kitapçımı aldatmış hissettim kendimi.
*RTE, 3 çocuk için son hız nefes tüketmekte. Nüfusun artması lazımmış.2038 yılında yaşlı nüfus olacakmışız vs vs vs. Ödül bile vermeyi düşünüyorlarmış ki
Kırıkkale Valisi,"Maddi durumu iyi olmayan evlenmek isteyen kızlarımız ya da damatlarımız bize müracaat etsinler. 3 çocuk yapmak şartıyla gelinlikleri bizden" diyerek RTEsine destek olmuş. Oh la la. Damada da mı gelinlik veriyorlarmış. 3 çocuk yapamazlarsa gelinlikleri ellerinden mi alınıyormuş. 3 çocuk yap(a)mayanların evliliği yok mu sayılıyormuş. Peki ödülü ne zaman alacağız. 3üncü çocuktan sonra mı? Yoksa sözleşme mi imzalayacağız. İlk çocuk doğdu. "Hanııım hemen bekletmeden 2incisini yapalım" 9 ay sonra 3üncüsü için çalışacaz. Ödül bizim olmalııı" Fesuphanallah. Padişahım çok yaşa!!!
"3 çocuk yapacağıma söz veriyorum" "Söz mü?" "Söz" "Söz mü?""Söz" "Söz mü?" "Söz" "Al o zaman gelinlik senin hayrını gör"
*Yemek yapmanın saatlerce sürüp 5 dakikada bitmesi,işte bu beni çok kederlendiriyor. Ama birine yemek yapmak, hazırlamak, başbaşa yemek yemek işte bu beni çok sevindiriyor.
*Yeni bir fenomenimiz var artık çığ gibi büyüyen, facebook ve twitterdan sonra.İsmi "Chatroulette" Şansına kim çıkarsa onunla sohbet ediyorsun, kameralı. Tabii şansına çırılçıplak birinin çıkması %80. Teşhirciliğin yeni boyutu çetrulet. Sevdiğim ve saygı duyduğum bir arkadaşımla konuşurken bana sorduğu soru "Teşhirciliğin altında yatan psikolojik neden nedir?" Bastırılmış cinsellik olduğunu düşünüyorum ben. Bu konuda sinirliyim.
*Bugünlerde kendime ulaşamıyorum. Hep meşgul, hep meşgul.
*Başkaları hani birşeye olmaz der, sen olur dersin, sonunda o iş olmaz ya, olmaz diyen başkaları "Ben sana demiştim" derler ya, ne sinir bozucudur, o başkalarının haklı çıkması.
*Bugünlük bu kadar. Çav Bella

6 yorum:

stuven dedi ki...

güle güle kullan bisikletini.
waww yemekler yapılmış başbaşa yenilmiş. afiyet olsun:))

"chatroulette" dedin de aklıma geldi. msn kullandığım dönemlerde afeti devran neriman hatunun biriyle sohbet ediyoruz. bi ara kapı çalıyor diye kalktı pc nin başından bi geldi ne göreyim çırılçıplak. o an koptum. bende olan onda da var:D iğrenç bir duyguydu. yanlış yerdesin diyerek msn adresini çocuklara vermiştim ama kabul etmemiş:)) bu da böyle bi anımdır.

gölge dedi ki...

yok yahu yemekler yapılıp başbaşa yenmedi. Hani biri için yemekler hazırlamak keyif verici olmalı diye düşündüm birden.
Afet-i Devran Neriman hatunun amacı neydi ki. Nasıl birşeydir bu teşhircilik. Sokakta pardesüsün önünü açan adamdan ne farkı var

stuven dedi ki...

ahahah bilmem pardesü-sünü açanla karşılaşmadım.

hmm yapıp yemişsin gibi anlaşılıyor. benim ne suçum var?:)

gölge dedi ki...

"Yemek yapmanın saatlerce sürüp 5 dakikada bitmesi,işte bu beni çok kederlendiriyor. Ama birine yemek yapmak, hazırlamak, başbaşa yemek yemek işte bu beni çok sevindiriyor." Haklısın onun devamı olacaktı aslında şöyle ki "Yani yapmadım kimseye henüz ama sevindirir herhalde, düşüncesi güzel çünkü" :)

stuven dedi ki...

en azından ben öyle anladım:)

gölge dedi ki...

Okuyunca bende farkettim ki yanlış anlaşılmaya müsaitmiş :))