17 Eylül 2010 Cuma

Günlükten Notlar 16


*Uçuşa hazır mısınız? Geri sayım başladı. Az kaldı.10-9-8-7….0
*Merhaba yukarıdaki yazıyı lütfen reklamlardaki ya da yarışmalardaki dış sesin okuduğunu düşünün. Eğer öyle okumadıysanız o sesi düşünerek tekrar üstü okuyunuz.
* Tatilden dönerken otobüs hareket etmeden önce bir ara şoförle göz göze geldik. Şoförün gözünde aynen “uçuşa hazır mısınız” ifadesi vardı ve uçtukta. Arkada “Tek rakibim Türk Hava Yolları” yazıyordu. İnince gördüm. Kazasız belasız inince toprağı öptüm.
*Uçur beni Skati…
*Annem geçen sigarayı bırakmam için yine telkin yaptı bana pek işe yaradığını söyleyemem. En azından bende, inatçı bir adamım çünkü. “Sigara yasakları kalksın sigarayı bırakacağım söz” dedim. Terlik gösterdi.
*Bu arada sigarayı bırakmak için bir ilaç var ismi “Bıktın”. O ilacı ben her gördükçe bıkmadım derim ki. Kavga ederim ilaçla. “Bıkmadım” “bıktın bıktın” “bıkmadım işte” “Aslında bıktın, ama sana bıkmadın gibi geliyor” “Ne bıkacağım bıkmadım işte sana inat bıkmayacağım”
*Şimdi bunları yazdım diye sigara içmeyenlere de kötü örnek oluyorumdur herhalde. Bunlar sadece şaka. Bırakabiliyorsanız bırakın. İçmeyenlerde başlamasın Ama dediğim gibi ben sigara yasakları kalksın, barlarda, kafelerde içilmeye başlasın o zaman bırakacağım
*Bu aralar her şey ve herkes beni terk ediyor. Önce göbeğim yavaştan terk etmeye başladı. Sonra Sebastian. Neyse ki Sebastian benim yakın arkadaşıma gitmiş, benim beyin faaliyetlerimden sıkılıp, sanki arkadaşım, benden farklıymış gibi. Şimdi de zaten seyrekleşen ama dökülmesi duran saçlarım tekrar terk etmeye başladı beni.
*Bihter, Bihterlikten kurtulup artık Fatmagül mü olacak? Herkes şimdi Fatmagül’e acıyıp yolda yazık ne biçim tecavüz ettiler mi diyecekler? Neyse oyuncuların karakterleriyle özdeşleşmesine az sonra değineceğim.
Asıl beni meraklandıran yastık konusudur. Dizi çevrilirken Beren Saat psikolojik yardım aldığını söylemişti. Hülya Avşar’da psikolojik yardım almadığını, o zamanlar yastık mastıkta kullanılmadığını söyledi. Bu yastığı ben hep merak ediyorum. Yüzlerce film izledim, binlerce sevişme sahnesi ama yastığı hiç göremedim. Nerede o yastık gören var mı?
*Gelelim oyuncuların karakterleriyle özdeşleştirilmelerine. Bilen bilir Kıvanç Tatlıtuğ, Ezel dizisine katıldı. Haberlerde şöyle bir başlık “Behlül, Ezelde” Böyle yazınca Behlül karakteri Ezel dizisine katılmış gibi oluyor. Oysa farklı bir karakterle misafir oyuncu olarak oynuyor. Bir yorum okudum. “Aile yapısına uymayan, ahlaksız bir dizide oynayan bir kişinin Ezel dizisine katılmasını kınıyorum. Artık Ezel’i seyretmeyeceğim” Ee peki Sibel Kekilli de porno filmlerde oynamıştı. Fakat Duvara Karşı filmiyle Altın Ayı aldı. Son filmi Ayrılık ta çok başarılı bir oyunculukla başarıdan başarıya koşuyor. Onu da protesto edelim mi he hacı.
*Ağzını kapatıp telefonla konuşmanın modası geçti biliyordum ben ama geçmemiş. Yalnız ağzını kapatıyorsun da bağıra bağıra konuşuyorsun be abicim. Nasıl olacak bu işler.Graham Bell görse “Allahım ben ne yaptım derdi” herhalde
*Okullar açılıyor. Rengarenk önlükleri görünce bizim zamanımızın insanlarının neden karamsar olduğunu anladım. Siyah önlük, beyaz yaka. Her taraf siyah. 5 sene her yerde siyah görüyorsunuz düşünsenize içi mi açılır insanın. O yüzden şimdiki çocuklar daha zeki.
*Uzun bir süre (1 ay kadar) ailemle beraber kalınca, çok alışmışlar sanırım bana, babam sensiz bu evin tadı yok, sensiz sanki birşeyler eksik dedi. Annem, “kim bilir ne yiyorsun, yemek yapabiliyor musun” diye sordu. Sanki 2 senedir tek başıma yaşamıyormuşum gibi.
*Size o kadar dedim (KPSS soruları olanlara) verin bana diye vermediniz bak şimdi adamlar 10bin dolara satmışlar. Eee ne oldu peki bana vermediniz de. İşte iptal oldu. Peki ne oldu 10bin dolar verenler. Bir bardak soğuk su içti. Afiyet olsun.
*Şu yeme işine bir son vermem gerek. Tamam düzenli ve saatinde yemek yiyorum ama çok yiyormuşum. Gittiğim kafede İspanyol Omleti istedim. “Sen doymazsın onunla 1 yumurta ile yapıyoruz onu” dedi.
*Bu aralar Chaplin’e feci takmış durumdayım. Slapstick filmlerini, uzun filmlerini, hayatını anlatan filmi seyrediyorum. Bu arada bir Chaplin hediyesi aldım ki çok mutlu oldum. Tekrar ve tekrar teşekkür ediyorum kendisine. Ama yeni neslin Şarloyu bilmemesine fena içerledim. Sessiz filmde seyredilir mi dedi. Anlatamadım güzelliği, yıkıldım.
*”Sıkılaşıp,incelmek için 5dk nız var mı?” 5 dk derken. 5 senenin 5 dkda geçeceğini mi söylüyor acaba. 5 dakikada sıkılaşıp incelmek için değil 5 dakika 555 dakikamı bile veririm. Göbeğim gitsin yeter ona bile razıyım. (Sevgili arkadaşım çokomastik’e teşekkürler.)
*Kızlar uzak durun fotodaki abi fena olmuş. (Sevgili çatlak arkadaşım Zübeyde’ye teşekkürler)
*Okyanus ötesine saygılarımı(!) sunarım. Okyanus berisine de sevgilerimi. Reveransla huzurlarınızdan ayrılırken Okyanus ötesine saygılarımı(!). Okyanus berisine de sevgilerimi sunarım.
*Haydi eller http://fizy.com/#s/1lrxvs

2 yorum:

stuven dedi ki...

ahahah ya hu sen astronot değil misin ne diye korkuyorsun :)

geliyoo güdümlü terlik ona göre :))

fatmagül ü izlemedim yorum yapamıyorum...

ahahah ee baktılar ki herşey seni terketmiş ondan öyle demişler.

ahah e sen de deseydin kır şu kadar diye :)

gölge dedi ki...

Astronotluktan istifa edip beraber gurmelik yapacağımız konusunda anlaştığımızı sanıyordum :)
Bir gün o terlikler bir vuracak bana cidden astronot olacam :)
Fatmagülü bende izlemedim henüz okuduğum haberlerden yola çıktım. izleyeyim ona göre de not yazacam
4 taneyle yapsan olmuyor mu dedim. Çüüş dedi. Utandım :)