28 Ağustos 2009 Cuma

Ayaküstü Yaşanmış Aşk Hikayeleri

1
"bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum,
bildiğim ancak aşıkken var olduğum...
işte bu yüzden, benim için aşık olmak;
çoktandır hasretine katlandığım yokluğum.
'eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar
hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır, '
demiş La Rochefoucauld
benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum..."
2
her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
bir bakıştan, bir duruştan,
çağrışımın sonsuz hızından
unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda.
belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
terk edeceğim
daha otobüsün ilk basamağında.
kim bilebilir ki?
sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
gizli gizli veda edeceğim ona; görmeyecek
ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
otobüs camına bağrında bir ok ile
bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
bu da ötekiler gibi,
kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
yaşayıp gidecek..
3
şimdi hemen kalksam buradan
hemen çıksam uzun sokaklardan birine
kiminle karşılaşabilirim
kime vurulurum ölesiye, eve dönmeden
geceme kuzguni bir cehennem gibi eklenen
bir ölümcül sevda hangi köşe başında
keser yolumu
bir tenhaya ulak olan
o suret avı
bırakır mı yakamı
haracı ödenmeden
bırakır mı yakamı
bir suretten, bir şiirden, bir hüzünden
ak kağıda düşürülmüş
imzasını görmeden
bırakmazlar yakamı, bilirim, ben ölmeden
4
hangi aşk mümkündür aşığı öldürmeden
her aşk, her şiir
ardından uzun uzun bakılan adı bilinmedik sevgilerden,
küskün omuzlu terk edilmişliklerden,
perspektifinde hep bir sokak taşıyan
o sessiz
o faili meçhul cinayetlerden
resim altı sözcüklerden
aşk mümkün olsa idi ah, aşığı öldürmeden

bırakır mı yakamı kağıdın ölüm beyazı sureti
elle bilenmiş sözcükler,
yüreğime sokulan serüvenin hançer tadı
nabzımın atışına ayak uyduran vezninde
gece adımları şiirlerimin
bırakır mı yakamı yaşadıklarımı
dökmeden imgelerin giysilerine
hayatın maskelenmiş gerçekliğine
upuzun bir mesafeyle yeniden sokulmak için
yeniden ve yeniden.

4 yorum:

y. dedi ki...

tek bildiğim yarın sabah bu yataktan aynı kalkmayacağım,aşk bir ütopya anlasana,dinazorlar gibi,yazılanlardan varlığını bilebiliriz ama asla dokunmayız.dokunmamalıyız hatta,o kadar eski bir fosil ki aşk,dokunduğumuz anda elimizde dağılıyor

y. dedi ki...

ah birde siz iki ö. yediniz beni ,sen m.m ile öbürü o.a ile

gölge dedi ki...

Ütopya olduğunun farkındayım ama ütopya olmamasını düşlüyorum. Yani benim hala umudum var. Fosil olduğunu bildiğimiz halde neden hala dokunmaya çalışıyoruz, umut mu, beklenti mi, mumyalanmışı yok mudur ki. İnanıyorum, bekliyorum, dağıta dağıta elimizde kala kala bulacağız dağılmayanını

gölge dedi ki...

bu arada biliyorum iflah olmazım sevgili y. :)