Bugün size ne aşktan, ne şiirlerden,ne filmlerden, ne kadınlardan, ne erkeklerden, ne kendimden bahsedeceğim.. İnsanlıktan bahsedelim biraz.
Hepimizin bildiği, artık hergün görmekten duymaktan bıktığımız bir cinayet var. Münevver Karabulut cinayeti. O kadar salkım saçak olmuş durumdaki, yeri bilindiği ve görüldüğü halde yakalan(a)mıyor Cem Garipoğlu denen şahıs. Bir insan katledildi. Basın sayesinde Cem Garipoğlu'nu savunan insanlar var ve fan sitesi oluşturulmuş. Bu bana Katil Doğanlar filmini hatırlattı. Bir insan katledildi ve bu bir tane değil. Her gün onlarca, yüzlerce insan katlediliyor. Gazetelerin üçüncü sayfasında kısacık haber olarak çıkıyor ve duymadığımız, basına yansımayan o kadar çok insan katli var ki.
Hayvanlar için bir tas su bırakın kampanyası başlatılmış. Yanlış anlaşılmasın hayvanlara karşı değilim. Hatta severim hayvanları, güzel bir uygulama amma peki dışarda kalan, evlerinden dışarı atılan, yetmezmiş gibi işlerinden atılan insanlar. Artık onlarca, yüzlerce insan köprü altlarında yaşıyor
Tarih 17 Ağustos 1999 saat gece 03 suları, hepimizin hatırladığı, kimimizin yaşadığı bir deprem yaşandı. Onbinlerce insan hayatını kaybetti. Resmi rakamlara göre 20bin, resmi olmayan rakamlara göre 30 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. Olağan üstü hal ilan edilmesi gerekirken edilmedi. Bir çok ülkeden yardımlar geldi, bir kısmı ulaşmayan, bir kısmı alaşağı edilen yardımlar.
İnsanların barınmaları için evler yaptırıldı. Deprem konutları, prefabrik evler yaptırıldı. Aradan 10 sene geçti ve şimdi İran'ın yaptırdığı deprem konutlarından insanları çıkartıyorlar ve burayı vilayet lojmanları yapıyorlar. Bu insanların bir çoğu işsiz artık ve köprü altlarında yaşıyorlar.
Dün çarşıda dolaşırken bu insanların evlerini tekrar geri almaları için düzenlenen imza kampanyasına şahit oldum ve 6 kişi vardı. Sadece 6 insan, bu insanlar için uğraşıyordu ve kimse imza atmaya yanaşmıyordu. Sanki orada kimse yoktu. Herkes kendi derdine düşmüş, öylece yürüyordu. Attım imzamı ve pek çok insanın yaptığı gibi sahte isim ve soyadımla değil. Gerçek ismim ve soyadımla.
Orada kimse var mı? Bu insanlar sadece imza bekliyor evlerine tekrar kavuşabilmek için. Herşeyden önce İNSAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder