Eski kitaplarımın peşine düştüm. Ama ne yazık ki bulamıyorum. Verdiğim kişi bir başkasına vermiş, o bir başkasına o da bir başkasına. Akıbeti kayıp kitaplarımın. Tek çarem kitapları tekrar almak. "Ama kitaplar da çoook pahalı" diyen insanlardan değilim. O yüzden tekrar satın alıyorum. Bundan sonra kimseye de kitap yok.
Geçen temizlik yaparken, biliyorsunuz her temizlikte odanın şekli şemali değişir, yani en azından biz de böyle, neyse kitaplıklarımın yeri değişti. Yeri değişirken de kitapları boşaltıp, tekrar koymak zorunda kaldım. Bir ara feci şekilde fantastiğe sarmışım. Elimde hemen hemen neler olduğunu biliyorum ama bir sürü kitabımında kayıp olduğunu gördüm. İçim burkuldu. Çünkü kitaplarımın bir çoğu ilk basım ve ilk çıktığı gibi almıştım. Çünkü kitapçım, çalıştığım dükkanın hemen yanındaydı. O yüzden hangi kitap ne zaman ne çıkacak, ertesi gün hangi kitap gelecek bilirdim. Neyse sonuçta benim için değerliydi.
İstanbula gittiğimde kitapçı bir arkadaşıma uğradım. Masasının üzerinde sanki beni bekliyormuş gibi "Küçük Prens" duruyordu. Nasıl mutlu oldum. İnsan bir kitaptan bu kadar mutlu olur mu? Benim de böyle ufak mutluluklarım var işte. Arkadaşımın çalıştığı dükkanda dolanırken ordan bir kitap bana "hişt hişt" yaptı. Döndüm arkama bir baktım " Fahreneit 451" bana göz kırpıyor. Allah dedim süper. Filmini de kitabını da çok sevmiştim. Hemen "Küçük Prens" le ikisini tanıştırıp çantama attım. Yavaş yavaş hepsini toparlayacam. Ama sanırım en zoru Murathan Mungan olacak. Epey bir kitabı kayıp çünkü. Çok para gidecek ama değer be...
2 yorum:
Artık bende vermiyorum kitaplarımı çünkü gidenler hiç geri gelmedi. Ve bu sebep tekrar parası benden çıktı. İnan hala tamamlayamadıklarım var benimde. Yerine koyduğundaki mutluluğu ise biliyorum. Senin adına sevindim :-)
Çok güzel bir mutluluk. Ben parasında değilim de insanlar okusun okuma alışkanlığı kazansınlar diye veriyoruz ama bizim kitaba verdiğimiz değeri vermiyorlar. Bir de ilk basımlar benim için özeller. Sanırım bir çok insan için öyle
Yorum Gönder