27 Mayıs 2009 Çarşamba

Herkes ve Birkaç Kişi

Yağmur Herkese Yağar
Güneş Isıtır Herkesi
Mevsimler Herkes İçindir
Yalnız Çığ Altında Kalan
Sele Kapılan Her Zaman Birkaç Kişi

Herkes İçindir Aşk Da Ayrılık Da
Yalnızca Birkaç Kişi Ölür Acıdan
Eskiden Ölümle Tartılırdı Ayrılık
Kiminin Hayatı Yalnızca Unutkanlıktan

Her Şey, Herkes İçin Değildir Oysa
Kimi Hiçbirşey Ögrenmez Karanlıktan
Yalnızlığı Kullanmayı Bilmez Kimi
Kimi Ayrılamaz Karanlıktan

Yağmur Herkese Yağar
Ama Çok Az İnsan Tutar Yağmurun Ellerini
Onca Şarkı Onca Film Onca Roman
Ama Sevmeye Yetmez Herkesin Kalbi

Çığ Altında Kalan Sele Kapılan
Aşktan Ve Acıdan Ölen
Birkaç Kişi Dünyayı Başka Bir Yer Yapmaya Yeter
Aslında Onların Hikayesidir Anlatılan
Diğerleri Dinler, Seyreder, Geçer Gider
Geçer Gider Herkes
Hikayelerdir Geriye Kalan.

...

Canım fena halde içip, dans edip, dünyayı unutmak istiyor.

17 Mayıs 2009 Pazar

Dedi-kodu

Bir kazan kurulmuş ortaya. İçine beni atmışlar. Kaynatıyorlar da kaynatıyorlar. Kendi halimde olan ben, bilmeden atılmışım kazanın içine. Yanıyormuşum kazanda da haberim yokmuş. Yapılan dedikoduların benim kulağıma gelmeyeceğinden haberleri yok mu acaba. Neden sessiz sakin olan insanın hakkında bu kadar çok konuşulur ki. Kimseyle görüşmüyorum son zamanlarda ama kulaklarım alev alıyor. İnternetin, telefonun, televizyonun, gazetenin olmadığı bir yerde, sadece sevgilim ve ben, huzurlu bir uyku istiyorum. Sevgili kardeşim Y. nin eklediği bir blogtaki resim gibi... Çok şey mi istiyorum.

12 Mayıs 2009 Salı

rüya

insanın uyanıkken rüya göreceğini tahmin etmezdim. Bir hayaldi belki ama kanlı canlı yaşadım sanki. Hani filmlerde olur ya, geçmiş gözlerinin önüne gelir, ya da hayalini biz görürüz. Aynı o şekildeydi. Sinemadan çıkmış evime düşünerekten gelirken belirdi gözlerimin önünde. Bir hayali hiç bu kadar canlı yaşamamıştım. M. ve ben beraberdik, bir deniz kıyısında yürüyorduk. İkimizin ellerinde ufacık bir kız çocuğu. Adı Su. Bizim kızımızdı. Sonra kendime geldim, hüzünlendim gerçek olmadığı için ama gelecek olması için dua ettim. Salak bir gülümseme ile eve gelip kahvemi ve sigaramı alıp bilgisayar başına geçtiğimde annem, benim sevgili annem, yüzümdeki salak gülümseyi silip beni sinirlendirmeyi başardı. Birini beni tanıştırmak istiyorlarmış. Müşterilerden biri söylemiş. Evi varmış, arabası varmış aman ne önemli. Ben kendime bir hayat çizmeye çalışırken, herşeyden bağımsız, sadece kendimce ve ÖZGÜR ce, insanların benim hayatımı çizmeye çalışmalarından artık gına geldi.Sıkıldım.

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Le Rouge et Le Noir


Eskiden bir bahar vardı, lavta ve arp,
düşmezdi elimizden Le Rouge et Le Noir;
üşürdü kadınlar, ellerimiz eldiven,
atkıydı kollarımız engerek soğukta,
karakışın ardından çözülürdü yumak:
Tuz ve tütsü, kül ve duman, kelimeler,
sesler ve tınılar ve gece: Gecenin
sonunda ışık vardı.

Le Rouge biraz daha kanadı sonra,
Le Noir koyuldu biraz daha: Aynı
çıplak at gelip sırtına aldıydı zamanı.
Bir soru sorulsa, yanıt yerine yeni
bir soruydu ağzımızdan çıkan,
mağrurdu yüzümüz hala, ama kopmuştu
bakışımız bizden: Ufukta seyreden
dümensiz gemilerdik, bekliyorduk
fırtınanın çökmesini üstümüze.

Sancılandık böylece ve doğurduk yıldan
yılı: Erkekler suskun ve kavruktular,
bir düşün pesinde yenik. Sokulmuştu
ağır ağır kurdukları imge ağı, çatlaktı
sisli gözbebekleri. Kadınlar mı getirdi
bu korkulukları, bu bürümcükten erken
doğum kefenini, onlarla mı büyüyüp
kurudu diktiğimiz ağaçlar? Eskiden
bir bahar vardı, eskiden içimizde
başlayan.

Jim Morrison, Hendrix ve John Lennon
yoktu artık; yoktu ``Göğe Bakma' durağında
şemsiyesiz bekleyen yağmur kadınları.
Herkes bir 35 yaş şiiri yazdı kendi
eksik hayatından, feşedeceğimiz dünya
inanılmaz bir hızla geçmişe doğru
kaydı: Üşümüyordu kimse şimdi,
yanlış koruda düdük çalıyordu bekçiler.
Eskiden bir bahar vardı, flüt
ve keman, Le Rouge biraz daha kana,
koyul biraz daha ey dipsiz Zaman.



Bir kapı var, hep karşıma çıkan ama bir türlü ulaşamadığım. Çok yakın gibi gözükse de ben kapıya koştukça, sanki kapı uzaklaşıyor. Kararlıyım, bu sefer ulaşacağım, o kapıyı açıp, kapının ardındaki hayata akacağım. Farkındayım zor olacak bu sefer, bir sürü engeller yığılacak yine önüme, her zaman zordu. Her zaman pes etmiştim. Ama bu sefer ne kadar kanarsam,kanayım, ne kadar acı çekersem, çekeyim, kapıya ulaşıp o kapıyı açacağım

yine aşk var

7 Mayıs 2009 Perşembe

Seni Saklayacağım

Seni saklayacağım inan

Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Sen göreceksin duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.

Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.

Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.

Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.

Bir gün, tam anlatmaya...
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım...
Anlayacaksın.